4 Kas 2012

HAYAT




Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak güçleştiğinde,
yüreğin susup,mantığın sürüklenmeye başladığında ayaklarını;
dağlara dönmeli yüzünü insan
Yeni patikalar yeni yollar seçmeli yüreğini ferahlatacak..
Yeni insanlarla tanışmalı, yeni keşifler yapacak..
hep isteyip de bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa gerçekleştirmeyi denemeli..
Her geçen gece ölüme bir gün daha yaklaştığını ve zamanın bir nehir, kendisinin bir sal olup da, o dursa da yolculuğun devam ettiğini anlamalı..
Baş döndürücü bir hızla geçiyorsa birbirinin aynı günler, her akşam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsa, değiştirmeye çalışmalı bir şeyleri..
Küçücük şeylerle başlamalı belki, örneğin bir kaç durak önce inip servisten otobüsten, yürümeli eve kadar, yüreğine takmalı güneş gözlüklerini gördüğünü hissedebilmeli..
Sağlığını kaybedip ölümle yüzyüze gelmeden önce değerli olmalı hayat.
İlla büyük acılar çekmemeli küçük mutlulukları farketmek için
başkasının yerine koyabilmeli kendini..
Ağlayan birine
"gül"
inleyen birine
"sus"
dememeli...
Ağlayana omuz inleyene çağre olabilmeli..
şu adaletsiz, merhametsiz dünyaya ayak uydurmamalı;
sevgiisiz soysuz kalarak
dikeni yüzünden hesap sormak yerine gülden,
derin bir soluk alıp hapsetmeli kokusunu içine.
Güneşin doğuşunu sevmeli
arada bir seher yeli okşamalı saçlarını
karda, yağmurda; sevincine, coşkusuna
fırtınada boranda; öfkesine isyanına ortak olabilmeli doğanın
bir çocuğun ilk adımlarıyla umutlu;
bir gencin düşüncelerinde geleceği,
bir yaşlının hatıralarında geçmişi görebilmeli..
Çalışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi,
mutlu etmeden mutlu olmayı beklememeli
ama küçük ama büyük her hayal kırıklığı, her acı;
bir fırsat yaşamdan yeni birseyler öğrenebilmek için..
Çünkü hiç düşünmemişsen;
el vermezsin kimseye kalkması için
hiç çaresiz kalmamışsan
dermanı olamazsın dertlerin
ağlamayı bilmiyorsan;
neşesizdir kahkahaların
merhaba dememişsen
anlamsızdır elvedaların..
Ne herkesi düşünmekten kendini,
ne kendini düşünmekten herkesi unutmamalı
bilmeli: çok kısa olduğunu hayatın;
hep vermek yada hep almak için
sadece anlatacak bir şeyleri olduğunda değil;
söyleyecek bir şey bulamadığında da dinleyebilmeli
aklı ve kalbi ile katılabilmeli sohbetlere..
hafızası olmalı insanın;
hiç değilse aynı hataları aynı bahanelerle tekrarlamaması için
soruları olmalı, yanıtlarını bulmak için bir ömür harcayacak
dostları olmalı ruhunun ve zihninin sınırlarını zorlayacak
herkese yetecek kadar büyük olmalı sevgisi
ama kapasitesi sınırlı olmalı yüreğinin ki
hakkını verebilsin sevdiklerinin
zaman bulabilsin bir teşekkür ve bir elveda için
yaşam dedikleri bir sınavsa eğer,
asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten..
Ama
herkesi sevemeyeceğini de her şeyi bilemeyeceğini de farketmeli insan
tıpkı her şeye sahip olamıyacağı gibi..
Zamanın ninnisinde uykuyla geçirmemeli hayatı...



2 yorum: